- 16. yüzyıldan beri, kahvehane Orta Doğu ülkelerinde erkeklerin toplandığı kahve gibi içecekler tükettiği, sohbet ettiği, kitap okuduğu ve çeşitli masa oyunları oynadığı yerlerin başında gelir.
- 1555 yılında Halep’ten Hakem ile Şam’dan Şems adında iki kişinin İstanbul’un Tahtakale semtinde birer kahvehane açmalarıyla başladığı söylenen süreç günden güne gelişmiştir.
- 17. yüzyılda, kahvehane Osmanlı Devleti sınırlarının dışında, Avrupa’da görülmeye başlandı ve kısa zamanda popüler oldu.
- Osmanlı ülkesinde ilk kahvehaneler camilerin yanında açılmıştır. Sosyal işlevleri olan imaret kahveleri idi.
- Namaz vakitleri arasındaki boşluğu insanlar kahvehanelerde doldurmuşlardır.
- Küçük kulübeler biçiminde olan bu yerlerde çay içip sohbet etmişlerdir.
- Burada özellikle okur yazar kesimden insanlar toplanıp kitap okur, satranç veya tavla oynarlardı.
- Haliyle kimi zaman kahvelerde oturacak boş yer dahi bulunamamıştır.
- Kahvehane Osmanlı geleneksel toplum kültürünü şekillendiren saray, medrese ve cami dışında, “sivil” bir anlayışla ortaya çıkmıştır.
- 16. ve 17. yüzyılların İstanbul’unda, pek sık rastlanmayan bir tepkiyle karşılaştı.
- Ulema tarafından ‘Miskinlerin buluşma mekânı ve fitne yuvası’ olarak görülen kahvehanelere “şarapsız meyhaneler”, “tanrısız tapınaklar” gibi isimler yakıştırıldı.
- Osmanlı’da kahveyle ilgili ilk yasak Kanuni Sultan Süleyman devrinde Şeyhülislam Ebussuud Efendi tarafından getirildi.
- Kahve haram sayılmış, verilen fetva üzerine İstanbul’a kahve getiren gemiler, dipleri delinerek batırılmıştı.
- II. Selim devrinde, 1567 yılında başta Suriçi İstanbul olmak üzere İstanbul’daki bütün kahvehaneler kapatıldı.
- III. Murad ve I. Ahmed dönemlerinde de kısa süreli ve etkisiz yasaklar uygulandı.
- 1633 Cibali Yangını bahanesine bağlanan bu yasağın arka planında yönetim aleyhtarı düşünce ve hareketlerin çoğunlukla kahvehanelerde şekilleniyor olması vardı.
- Osmanlı Devleti’nde Yeniçeri Ocağı’nın düzeninin bozulmasından sonra yeniçeri kahvehaneleri yeniçerilerin sığındıkları, türlü yolsuzlukları planladıkları yuvalar haline geldi.
- Yeniçeri kahveleri saz ve sözle, afyon ve esrarla eğlenilen mekanlar idi.
- II. Mahmud, 1826 yılında Boğaziçi kıyılarındaki Yeniçeri kahvelerini toptan yerle bir etti.
- Daha sonra tulumbacıların işlettikleri ve devam ettikleri, “Semai Kahvehaneleri” denilen çalgılı kahvehaneler ortaya çıktı.
- Kahvehaneler, Sultan Abdülaziz ve Sultan II. Abdülhamid devirlerinde altın çağlarını yaşadı.
- Basın başta olmak üzere pek çok yasak uygulamada iken kahvehaneler bundan ayrı tutuldu.
- Yüzyılın ikinci yarısında kahvehanelerin kimisi edebiyatçıların, aydınların toplantı yeri haline geldi.
- Kültürün üretildiği ve tüketildiği bu mekanlar birçok değişikliklere uğrayarak hayatiyetini devam ettirdi.
- 20. yüzyılın ilk yirmi yılında kahvehaneler toplumun hemen her kesiminin uğradığı yerler haline geldi.
- Bunların arasında esrarcıların toplanıp esrar içtikleri “esrar kahveleri” ile horoz dövüşlerinin yaptırıldığı “horozcu kahveleri” de vardır.
- Zamanla okur yazar insanların elini ayağını çekmesiyle her türlü içkinin ve afyonun içilebildiği, kavga ve dövüş mekânları olarak anımsanan kahvehaneler, Türk aydınların yazılarında zararlı kurumlar olarak gösterildi.
- Kahvehaneler kimi yazarlara göre I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı sonrası önemli bir propaganda ve telkin vasıtası haline geldi.
Loading…